Türkiye Yayını

Medium’da Paylaşılan En Kaliteli Türkçe Hikâyeler — “Her Hikâye Okunmayı Hak Edecek Kadar Değerlidir”

Follow publication

İddialı Olmak mı, Kendi Yolunu Güzelleştirmek mi?

--

Hayatım boyunca hiçbir konuda iddialı olduğumu söylemedim. İddialı olmak sanki büyük bir meydan okuma gibi gelirdi bana. “Ben en iyisiyim, en öndeyim, herkesi geçerim” demek gibi… Ama bir şeyi fark ettim: Belki de “iddia” dediğimiz şey sadece başkalarını geçmek değil, kendi yolunu güzelleştirmektir.

Peki, ben yeterince iyi değil miyim?
Oysa biliyorum ki iyiyim. Yazılarda, renklerin uyumunda, 3D’de, yapay zeka ile sohbetlerimde, hatta Amigdala ile dengede durmakta bile gün geçtikçe iyileşiyorum. Ama bunların hiçbirine dönüp “Evet, ben bunda iddialıyım” diyemem. Çünkü o kelimeye fazla anlam yüklüyorum sanırım.

Chat GPT & Dall-E ile oluşturuldu.

Tıpkı “yazar” kelimesi gibi.
İlk kez geçen hafta, biri ne iş yaptığımı sorduğunda, “Yazarım” dedim. O an garipti. Bir etiketi kendime yapıştırmış gibi hissettim. Ama sonra düşündüm: Ben yıllardır yazıyorum, kitaplar çıkarmamış olsam da bir çok kitabım var paylaşmadığım. Üstelik yenisi üzerinde çalışıyorum. Blogum var ve buna işim olarak bakıyorum. Bunu seviyorum. O halde neden “ben bir yazarım” diyemeyeyim?

İddialı Olmak İçin Hırs mı Gerekir?

Sanırım bende hiç hırs yok. Hırslı insanlar hep bir yarış içindedir, bir sonraki basamağa çıkmak için kendilerini zorlarlar. Oysa ben yaptığım işi severek yapıyorum ve benim için değerli olan şey, onu tutkuyla yapmak.

Belki de bu yüzden “iddialı olmak” bana yabancı geliyor. Çünkü iddialı olmak genellikle başkalarını geçmekle, zirvede olmakla tanımlanıyor. Ama benim için mesele yarışmak değil, yaratmak.

Benim iddiam başkalarına üstün gelmek değil, kendi yolumu güzelleştirmek.

Ben bir patikadan geçiyorum, geçtiğim patikada karanlık noktalar varsa aydınlatmak için sokak lambalarını yakıyorum. Yol göstermeye çalışıyorum. Dilersen gelirsin beraber yürürüz, istersen kendi patikanı oluşturursun, ilerlersin. Yine istediğinde sana destek olurum. Bu konuda iddialıyım mesela, ama bu “herkesten daha iyi destek olurum” gibi de değil.

Yaratıcılıkta İddialı Olabilir Miyim?

Evet, yaratıcılığımda iddialıyım. Çünkü yaratmak yarış gerektirmez. Benzersiz olmak için kimseyle rekabet etmek zorunda değilim. Bir fikri şekillendirirken, bir renk uyumu yakalarken ya da bir yazıyı akıtarak yazarken, hırs değil, tutkuyla hareket ediyorum.

Sanırım burada sığındığım bir deyimimiz var: “Zevkler ve renkler tartışılmaz.”

Chat GPT & Dall-E ile oluşturuldu.

Neden? Çünkü ben bir şeyler yaratıyorum, sen beğenmiyor olabilirsin, bu senin zevkindir, yarattığım “bu şey” de, benim zevkim. Bu kadar basit düşünebildiğim bir noktayken, iddialı olmak için karşı taraftan onay mı lazım? Birinin beğenmesi mi lazım? Sorusu oluşuyor bu sefer de…

Ve belki de en büyük iddia budur:
“Ben severek yapıyorum ve severek yapılan her şey değerli olur.”

İddia etmek, hırslı olmak, yarışa girmek zorunda değiliz. Sevdiğimiz şeyi yaparak, kendi yolumuzu güzelleştirerek de fark yaratabiliriz.

İddialı Olmak İçin Karşı Taraftan Onay mı Lazım?

İddialı olmak için gerçekten başkalarının onayına mı ihtiyacımız var? Yoksa iddia, içsel bir kabul meselesi mi?

Aslında iddialı olmayı düşündüğümüzde, genellikle birilerinin bizi “evet, bu işte gerçekten iyisin” diye onaylamasını bekliyoruz. Çünkü toplum içinde “iddialı olmak” genellikle başkalarına kanıtlamak üzerine kurulmuş bir algı. Ama bu, iddialı olmanın tek yolu mu?

Mesela bir sanatçıyı düşünelim. Diyelim ki bir tablo yaptı ve kimse henüz görmedi (benim yazdığım ve paylaşmadığım kitaplarım gibi). Bu kişi iddialı olabilir mi? Eğer iddialı olmak için birinin beğenmesine ihtiyacımız varsa, o zaman iddiamız kendi varlığımızdan çok başkalarının değerlendirmesine bağlı hale gelir.

Belki de gerçek iddia, başkalarının onayına ihtiyaç duymadan “Ben bu konuda iyiyim” diyebilmektir. Beğenilmek güzel bir şey ama öncelikle kendimize beğenmek, kendi içimizde onay vermek daha önemli olabilir.

Peki, senin iddian ne? 🎨✨

Pirden!

Sign up to discover human stories that deepen your understanding of the world.

--

--

Published in Türkiye Yayını

Medium’da Paylaşılan En Kaliteli Türkçe Hikâyeler — “Her Hikâye Okunmayı Hak Edecek Kadar Değerlidir”

Written by Pirden Gursoy Aydın

novel & blog & medium writer 📝, designer 💣, ms warior 🌻✌ poet❤️‍🩹 and owner of crunchymyelin.com, happily married 💑, animal lover 🐱🐶🐴,

No responses yet

Write a response